15 Aralık 2009 Salı
14 Aralık 2009 Pazartesi
İçindekiler
11. Sayı Çıkarken
C.B.Ü S.K.S*
Charlie Chaplin
Sahil Çıkmazı Sokak
Malumun İlanı: CHP Zihniyeti ve Dersim Katliamı
Kadınlara Yönelik Saldırılara Karşı Ses Çıkar
Cinsel Devrim II
28 Günde
Kürt Çocuklarına Verilen Cezalar, Ceylan’ın Ölümü ve Bir Bebe
Öğrenci Postası
YÖK bildirisi
Bu Vatan Bizim Mi?
Kelebeklerin Araba Kazası
Tante Roza’nın Son Bestesi
Bandista: Gülümseyen Bir Eylem Bandosu
Gülüşün
Müziğin Doğuşu ve Müzik Kültürü
Bireysel Terörizme Karşı Sınıf Mücadelesi
Üniversitelerde Bologna Süreci Üzerine
tüm yazılar iktisatsiyaset.org'dan alındı
yazılarınızı iktisatsiyaset@gmail.com adresine gönderebilirsiniz
11. Sayı Çıkarken
C.B.Ü S.K.S* Canım Boşa Üzülme ; Seni Kısmen Sömüreceğim
Charlie Chaplin
Sahil Çıkmazı Sokak
Yeni aşk kelimeleri
yeni öğrenilen incelikler
öbür sevgiliye saklanıyor.
f.scott fitzgerald
1.
nereye baksam
yaz sonu çıkıyor karşıma
2.
çıkmaz sokak
yaz sonu gecesinden geçiyor
ıstanbul'da.
3.
denize çıkmak için
kayboluyorum sokak aralarında
4.
gece trenlerinin geçtiği bir köprüden
sarkarak aşağı
eski sokaklarını dolaşıyorum yeldeğirmeninin
5.
bakıyorum denizi aradığım sokağın adına
sahil çıkmazı.
6.
hiç denizi olmayan bir kente gidiyorum
aslı
Malumun İlanı: CHP Zihniyeti ve Dersim Katliamı
Cinsel Devrim II
Sigaraya Övgü
Kimse kabul etmez
Sevenler dışında
Dostluğun
Paylaşılmaz
En güzeli aslında
Sen
ve
Ben
Öptüğümde ben
Sen olduğumda
betik
28 günde 1
Kürt Çocuklarına Verilen Cezalar, Ceylan'ın Ölümü ve Bir Bebek
Dünyayı Verelim Çocuklara
Dünyayı verelim çocuklara, hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim, oynasınlar
oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim
kocaman bir elma gibi verelim, sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
bir günlük de olsa, öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler
Nazım Hikmet
Öğrenci Postası
13 Aralık 2009 Pazar
Bu Vatan Bizim mi?
Kelebeklerin Araba Kazası
Amen de Mariposas
- ¡Esta es la danza de la muerte
y creo que nosotros tocamos el violín!"
y por lo que en sus palabras suena de
admonitorio, de desgarrador y quien sabe si
hasta de maternal,
dedica
este poema
cincuenta años después,
cuando es mas alegre el gatillo del violín,
cuando más tumultoso el delirio de la danza.
Mariposa:
Caricatura de aeroplano.
Pulso de abismo,
Erudita de pétalos.
Antes que las manos
En la pared te mataron
...os ojos de los niños...
pedro mir
asl
Gülümseten Ağlama
Geçti yanımdan
Haykırdı
Ama sadece
Ben duydum
Kesti saçını
Bağırdı
Şaşırdım
Ama sadece
Ben gördüm
Baktı yüzüme
Ağladı
Şaşırdı
Gülümsüyordum
betik
Tante Roza'nın Son Bestesi
Bandista: Gülümseyen Bir Eylem Bandosu
Gülüşün
Bir ömre bedeldir ya bazılarının gülüşü..
Hani gördün mü o tebessümü uyuyamazsın ya...
Hani bir gece kapı aralığından girer ya içeri şen şakrak kahkahaları...
Gülüşüyle şenlenir ya hayatı insanın...
Gülüşünle yürür ya bu yürek karanlıklardan aydınlıklara...
İşte öyle bir şey gülüşün...
Görmesini bilmeyen gözlerin hayata bakmasını sağlıyor,senin o güzel gülüşün; yaşamı ve seni yaşamayı görmesini...
Gülüşün..
Geleceğe dair umutlar barındırıyor içinde adeta...
Gülüşün..
Ezilmeye mahkum ne varsa ayağa kaldırıyor ve yeniden ıslanıyor kurumaya yüz tutmuş adımlar...
Bir güldün mü zaman duruyor, mevsimler bahara çalıyor o gamzelerini gördüklerinde...
Tarih, tekerrürü bırakıp bir kenara ışık hızıyla akıyor her pırıltılı yüz ifadende...
Gülüşün..
Ağlamanın bir insana asla yakışmayacağının ispatı...
Gülüşün..
Kötülüklerden uzak yaşamanın mümkünatıdır...
Gülüşün..
ilk defa sevinç ile ağladığımı hissetmem ve yüreğimin kabarmasını izlemem tepelerinden şehrimin...
Gülüşün..
Seni sevmeme nedendir belki...belki de sadece gülmenle yetinmektir hayat...
Gülüşün..
Kelimeler ile tarif edememek seni ve sana dair ne varsa kaybetmek...
Gülüşün..
Seni sensiz yaşamanın zorluğunu anlamak ve sessizce gitmek sensizliği de alarak...
Gülüşün...
gülüşünü de götürmek senin olmadığın sonsuzluğa giderken...
Gülüşün
sebebim olur gülüşün, yaşama sebebim...
gülüşünle derman bulur kabuk tutmuş yaralarım
Gülüşün..
Ağlamanın insana yakışmayacağının ispatı,
Gülüşün
Kötülüklerden uzak yaşamanın mümkünatıdır...
İSYAN
Müziğin Doğuşu ve Müzik Kültürü
Bireysel Terörizme Karşı Sınıf Mücadelesi
Üniversitelerde Bologna Süreci
5 Kasım 2009 Perşembe
4 Kasım 2009 Çarşamba
10. Sayı - İçindekiler
IMF ve Dünya Bankası Toplantıları
İhsan Neyle Yaşar? (What Keeps Ihsan Alive)
3 Kasım 2009 Salı
Birkaç Küçük Çizik... (Unos Cuantos Piquetitos)
Kürt Sorunu'nda Çözüm-Kalım Arası Açılımlar
Türkiye - Ermenistan İlişkileri
1 Kasım 2009 Pazar
Öğrenci Postası
Adına düş denilen uykusuzluktur uykusundan uyanan
Uyuyamamanın bütün halleridir,
Frenleri boşalan dört tekerlekli bisiklettir,
-Acımasızdır,
Sessizliğin birden herkes uyurken küçülmesidir-
iki tekerlekten vazgeçmektir
adı İmge olan bir kuştur
Küçük çocuk resimlerinin büyümesidir.
Yolculuktur,
Akşam haberleridir
Krizdir,
Yağmura rağmen giyilen spor ayakkabılardır
Çiçek Abbas’tır
Kırmızı,
Kapital veya şiirdir
Oysa
Çocuklardır
Sokaktır hepsi,
Şehr-i tiyatrodur
Resim ve boya parasının sonuna kadar harcanmasıdır.
Liman arkası ve Hoştepeden
Görünürdür.
Evet
Biliyorum
Çoğu için
Yıkımdır
Dahası
Gökyüzünün altındadır
Sağım solum sobedir.
Yanımızdadır.
Şimdilik küçük adımlardan sadece birkaçıdır
Büyümektedir.
Üniversiteler Yeni Zamlarla Birlikte Açıldı
19 Ekim 2009 Pazartesi
17 Ekim 2009 Cumartesi
Bienal İçin
Smania
Yağmurlar hangi ülkenin vatandaşıdır bilir misiniz,
Ya bulutlar gökyüzü,
Kediler, kuşlar…
Hangi gümrük memuru sormuştur pasaportunu güneşe,
Kim durdurabilmiştir rüzgarı sınırda,
Öylesine sıcak, öylesine bozkırdan kuzeye akarken,.
Söyleyin ne olur,
Sabah ayazları,
Çırılçıplak ayaklar
Ve usulca önümüzde büyüyen bahar sabahları
Hangi ülkenin vatandaşıdır?
Japon
Çin'de “Sosyalizm” Maskesi Altında 60. Yıl Kutlamaları
Izgnanie / The Banishment / Sürgün
Cinsel Devrim - Aile Sorunu
Güneş de Doğar
Die Welle
Gazetecinin Ölümü
Resmini bir türlü yapamadım
Dağılmış bir yanında yatıyor fotoğrafları
Kalemi yokuştan aşağı iniyor tıkır tıkır
Küçük el yazısıyla not ettiği şiirleri
Uçuyor rüzgarda...
Karışıyor mazgaldaki kokuya kan kokusu
Ve en tuhafı da ne biliyor musun?
Bir gece vakti sokak ortasında vurulan gazetecinin üstünü
Mahalleli gazete parçalarıyla örttü.
Sıkıntının Günlüğü
Hayat ne kadar sıkıcı…
Saat hiç ilerlemiyor…
Bir dakika daha geçti…
Paranın da bir değişken olarak bulunduğu tüm denklemler çözümsüz…
En iyisi ‘’normal şartlar altında’’ kurulan tüm bu denklemlerdeki şartların normalliğini değiştirmek…
Kaygılar, kaygılar, kaygılar…
Yaş-lan-mak…
Karınca ordusu karnımda bir yerden bir yere göç ediyor…
Her şey değişir de mavi gömleğin mavisi nasıl aynı kalır?
Deterjan reklâmı gibi…
Aslında, belki de hiç bir şey değişmiyor…
Yemek yapmak, çamaşır asmak…
Üstelik aitlik hissi olmadan, zaman denen olgunun hareketinin yavaşlığına katlanabilmek için…
Siyah saçlar, siyah gözler, siyah, siyah, siyah…
Düzenin karmaşası, karmaşanın rutinliği…
Erkekler ve kadınlar özgüvensiz ama mutlu…
Gülümseyen dişler kime acaba?
Sonra sayılabilirlik, sayılamazlık, aymazlık…
Gelmeler, gitmeler…
Kime olduğu bilinmeyen söylenmeler…
Ve belki en acıklısı dönüş üstüne söylenenler…
Feriköy'e Giderken
Hepsini gördüm
Tanıdım ellerinizin.
Gözleriniz neden yoktu sayfa aralarımda?
Bir de acaba,
Neden işi
Bu kadar zorlaştırıyorsunuz
Bay Remi Piyero Marinçiç,
Beni sevdiğiniz halde?
Volver Filmi Hakkında
Staj Adı Altında Sömürüye Hayır!
7 Ekim 2009 Çarşamba
6 Ekim 2009 Salı
Bitirirken
5 Ekim 2009 Pazartesi
kitap önerisi
Öneri Kitap
"Bireyi kutsal kılmak için onu çarmıha geren toplumsal düzeni yıkmalıyız. Ve bu sorun, ancak kan ve demirle çözülebilir."
Trotskiy
'Trotskiy'in devrimci Rusya'nın İçsavaşının harareti içinde yazdığı Terörizm ve Komünizm, devrimci diktatörlüğün en etkili savunularındandır. Düşünür Slavoj Zizek bu kitap için yazdığı kışkırtıcı yorumda Trotskiy'in liberal demokrasinin yanılsamalarına yönelttiği saldırının bugün de hayati geçerliliği bulunduğunu savunuyor.' (Arka kapaktan)
Troçki bu kitabı Karl Kautsky'ye yanıt olarak kaleme almıştı.
15. Köfte ve Polis Şenliği
Açık Atlas
Tuzu bir bulmuş çocukları saklamadan güldüren dünyaya
Su kaçırmaz bir eşeğin sesine açıktır penceresi
Bir sınıfın, batı son dersinde, kuşluk vakti
Meşeler yapraklanınca bir tuhaf olurlar işte
Koparılmış kürt çiçekleri, hatırlayarak amcalarını
Azınlıkta oldukları bir okulda bile, sorarlar soru
Neden feriklerin ve eşeklerin memeleri vardır?
En arka sırada çift dikişliler, sınavda en öne
İntihara ve denizde nasıl boğulmaya çalışırlar
Yalnız Orta Doğu'da el altında satılan bir atlas
Kim demiş on sekiz yaşından küçükler okuyamaz
Bakıldı ki kum saati, ters çevrilmiş, çıt, usul isa asi olmuş
İkinci karnede babası yarısını silahıyla dışarda bırakıp
Öyle öğretildiği için saygılı, sınıfa giren parmak çocuğun
Boş yerine, girilmeyen bir dersin denizi, gelip oturmuş
Açık kalmış atlası, deniz taşmıştır, darılmasın Fırat ama
Hayatın orta öğretmeni sustu, dondu gülmeleri çocukların
Bir cenaze töreninde daha ölümlü karşılamaya götürüleceğiz
Efendiler! Eşekler susabilirler
Ne yani çocuklar hiç gülmeyecekler mi?
Ece Ayhan
PULLAR, ZARLAR
15-16 Haziran 1970: İşçi Sınıfı Ayakta
Alpagut Deneyimi: İşçi Sınıfı Yönetiyor
Küba ve Venezuela Üzerine
4 Ekim 2009 Pazar
Kutsallığın Bedeli Ve İnkarı
İspanya İç Savaşı'nın Anatomisi
Tiyatro Tarihinde Orta Sınıf Tiyatrosu ve 19.yy. Romantizmi
Leylekler, Tarih Dersleri ve Svat Vadisi
3 Ekim 2009 Cumartesi
Asya’ya Açılan Kapı: Pakistan
Sivas Katliamı’nın Yıldönümü Yaklaşırken
Mardin Katliamının Nedenleri ve Sorumluları
2 Ekim 2009 Cuma
Obez Burjuva Yükü İşçinin Sırtında
Devlet terörüne ve sendikacıların ihanetine rağmen 1 Mayıs Alanı kazanılmıştır
Yurtseverlik mi, Enternasyonalizm mi?
1 Ekim 2009 Perşembe
30 Eylül 2009 Çarşamba
Mustafa Suphi'nin İzinde
29 Eylül 2009 Salı
BEN YAŞAYACAĞIM
Kim görmüş kim
Kim görmüş benim öldüğümü rüyasında
Hani o yaz günü
Yaz günü yol kenarında
Up uzun boylu boyunca yatıp ta
Azraille seviştiğimi kim görmüş
Ben ölmem böyle 24 yaşında gençken
Yıl erken
Yıl daha tamamlanmadı temmuz ayında
Ben
Ben daha neler yapacağım gör
Ne ki seni böyle korkutan sevgilim
Neden gözlerindeki inci tanesi yüreğime damlar
Bir yanım hasret
Bir yanım kor olsa da burada
Ben tekrar doğacağım ellerinde
Seninle büyüyüp seninle var olacağım
Yarın benim günüm
Yarın benim
Tut elimden sevgilim
Ben yaşayacağım
beta
— Bir İmparatorluk Övgüsü-
beni Buckhingham Sarayı'nın avlusundaki fıskiyeye
zincire vursaydı ve istediğim yemeklerle, kadınları
bana ihsan buyurmuş olsaydı, ancak yazardım.
— Zincire vurulan kardeşim Bongo Bongo'ya -