17 Ekim 2009 Cumartesi

Sıkıntının Günlüğü

Hayat ne kadar sıkıcı…

Saat hiç ilerlemiyor…

Bir dakika daha geçti…

Paranın da bir değişken olarak bulunduğu tüm denklemler çözümsüz…

En iyisi ‘’normal şartlar altında’’ kurulan tüm bu denklemlerdeki şartların normalliğini değiştirmek…

Kaygılar, kaygılar, kaygılar…

Yaş-lan-mak…

Karınca ordusu karnımda bir yerden bir yere göç ediyor…

Her şey değişir de mavi gömleğin mavisi nasıl aynı kalır?

Deterjan reklâmı gibi…

Aslında, belki de hiç bir şey değişmiyor…

Yemek yapmak, çamaşır asmak…

Üstelik aitlik hissi olmadan, zaman denen olgunun hareketinin yavaşlığına katlanabilmek için…

Siyah saçlar, siyah gözler, siyah, siyah, siyah…

Düzenin karmaşası, karmaşanın rutinliği…

Erkekler ve kadınlar özgüvensiz ama mutlu…

Gülümseyen dişler kime acaba?

Sonra sayılabilirlik, sayılamazlık, aymazlık…

Gelmeler, gitmeler…

Kime olduğu bilinmeyen söylenmeler…

Ve belki en acıklısı dönüş üstüne söylenenler…

1 yorum:

çınar dedi ki...

merhaba.
bu şiir geröekten ne güzel olmuş. eline sağlık yazan arkadaşın...