“Etiler'de bir çöp konteynerinde Münevver Karabulut'un cesedi bulundu.”
“Soruşturmayı derinleştiren polis, zanlının Karabulut'un erkek arkadaşının, işadamı Hayyam Garipoğlu'nun yeğeni Cem Garipoğlu olduğunu belirledi.”
Eminim bu satırları hepimiz defalarca okuduk, hepimiz hatırlıyoruz…
Olay çözüme ulaştı fakat bu olayın çözülme sürecinde ortaya çıkanlar kafamızda “ünlem”lerin belirmesine sebep oldu…
Kızın Orada Ne İşi Vardı…
Toplumun genel düşüncesi; kadınlar erkek arkadaşlarının evine gidemezler, her zaman baskı altında bulundurulmalıdırlar, göz kulak olunmazsa başa bela olurlar ve “namus” bekçiliği
yapılmalıdır şeklinde. Bu gözle baktığımızda başta İstanbul valisi olmak üzere onlar haklı çıkar, “kızın orada ne işi vardı, anne-babası kızına sahip çıksaydı” derler. Ataerkil kapitalist üretim ilişkilerinin egemen olduğu dünyamızda kadınlara zorla kabul ettirilen ve uygulatılan bu “ahlak” kuralları, kadının hayatını zorlaştırmakta ve kadını baskı altında tutmaktadır (kadın cinsinin ezilmesi).Para Pazarlığı…
Münevver’in babasının “zengin koca” sevinci ve Garipoğlu ailesinden kızının karşılığında para istemesi, Münevver’in öldürülmesi üzerine, Cem’in teslim edilmesi için para teklifinde bulunması kafamızda başka “ünlem”lerin belirmesine sebep oldu. İçinde bulunduğumuz toplum; “Kadın bir metadır ve her zaman maddi bir karşılığı vardır” düşüncesini, kadının bir bedel karşılığı alınıp satılmasını meşru kılar ve kadının mülkiyetini erkeğe verir.
Kapitalist toplumların yarattığı hastalıklı bireylerin ve kadın-erkek ilişkilerinin bir sonucu da Münevver Karabulut cinayetidir. Erkekler; kadınlar üzerinde egemenlik kurmakta, kadınların “mülkiyetini” ellerinde bulundurmakta ve saltanatlarını sürdürmektedirler. Dünya üzerinde her dakika yüzlerce kadın erkekler tarafından tecavüze uğramakta, şiddete maruz kalmaktadır ve bazı kadınlar “birkaç küçük çizik”le hayatlarına devam eder. Bu sorunun kökeni özel mülkiyetin ortaya çıkışına ve sınıflı topluma dayanmakta olduğuna göre, çözümü de kapitalist üretim ilişkilerinin ve özel mülkiyetin bir sonucu olan ataerkil sınıflı toplumun yıkılmasıdır.
19. yy’da Frida Kahlo, Unos cuantos piquetitos (birkaç küçük çizik) adlı tablosunda adeta yaşanan bu olayı resmetmiştir. Koca, karısını doğramış, elinde bıçakla kadının başucunda ona bakakalmıştır…
Kardelen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder