1 Ağustos 2009 Cumartesi

kitap köşesi

Şubattan Geçen Yol
Kabalcı yayınevinden çıkan Şubattan Geçen Yol, Avusturya’daki Dollfus rejimine bakmamızı sağlıyor…1934 Şubat'ında Avusturya işçileri faşist Dollfuss rejimine karşı ayaklandıklarında Anna Seghers bir yıldır Paris'te sürgündeydi. Ayaklanma beş gün içinde bastırıldı, önderi Koloman Wallisch asıldı. "Şubat", Avrupa faşizminin genel bir provasıydı.
Yenilgiden iki hafta sonra Anna Seghers olayın izlerini araştırmak üzere Avusturya'ya gitti. Bu yolculuğun ilk ürünü Koloman Wallisch'in Son Yolu adlı öykü oldu. 1935'te bunu Şubattan Geçen Yol izledi. Bu roman, belgesel değeriyle olduğu kadar, çok dallı kompozisyonu ile de dikkat çekti.


Uluslararası İşçiler Birliği (Birinci Enternasyonal)
“Feuerbach Üzerine Tezler”inde, “bugüne kadar bütün düşünürler dünyayı yorumlamakla yetindiler; oysa asıl olan onu değiştirmektir” diyerek yola çıkan Marx’ın “praxis felsefesi” nin temelleri, somut yaşamla ilişkisini bütün diğer akımlardan çok daha derinde ve ideolojik kırılmalara karşı duracak biçimde atılmıştı. İşçi sınıfının, Marksizm olarak bilinen dünya görüşünün ete kemiğe bürünmesi de, elbette, kapitalizmin ve işçi sınıfının gelişmesine koşut olacaktı. Dolayısıyla, Uluslararası İşçiler Birliği, Marksizmin, içinde Proudhonculuk’la, anarşizmle ve -bir ölçüde- sendikacılıkla mücadele ederek serpilip geliştiği uluslararası bir platform olduğu için önemlidir.
Halil Çelik’in bu çalışması haziran ayında Franz Mehring’in Tarihsel Maddecilik Üzerine adlı broşürünü yayınlamış olan Prinkipo Yayıncılık’tan çıktı.

Aspidistra
İngiliz romancı George Orwell, Hayvan Çiftliği adlı siyasal masalında, zorbalığa dönüşen Stalinist diktatörlüğü yerden yere vurmuş; Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı ünlü yapıtında da insanlığı belleksiz ve muhalefetsiz bir totaliter toplum tehlikesine karşı uyarmıştı. Ama bu iki büyük yapıtından önce, 1930'lar İngiltere'sinde 'sınıf atlama özlemi'ni benzersiz bir kara mizahla eleştirdiği Aspidistra romanını kaleme almıştı. Aspidistra, sınıf atlama özentisindeki dar gelirlilerin bir statü simgesi olarak gördükleri, evlerinden eksik etmedikleri çiçeksiz bir zambak türüdür. Bir reklâm ajansında metin yazarlığı yapan Gordon Comstock, kapitalizmin yutturmacası olarak gördüğü reklâmcılıktan nefret eder, orta sınıfın boğucu yaşamından kaçarak şairliğe soyunur. Bu uğurda sevgilisinden ayrılmayı bile göze alır; ama romanın sürpriz sonunu yine sevgilisi yaratacaktır…

Rus Devriminin Tarihi I-II-III
Rus Devriminin Tarihi, gerek çap, gerek güç ve gerekse devrim konusunda Troçki'nin fikirlerini tam anlamıyla açıklaması bakımından onun en büyük eseridir. Dünya edebiyatında bir devrimi, başlıca önderlerinden biri tarafından açıklayan tek eserdir... -Isaac Deutscher-
1917 Ekim Devriminin önderlerinden Leon Troçki’nin bu üç ciltlik kitabı Yazın Yayınları’ndan çıktı.

Neredeyse Bir Balina
"Neredeyse Bir Balina" evrim kuramına bugünün bilgileri ile ışık tutuyor. Sade dili ve güncel örnekleri ile herkes tarafından okunbilecek bir yapıt.
“Benim kitabım Darwin’i güncelleştirmektedir. Kitabım, olabildiğince, ‘Türlerin Kökeni’ni yeniden yazma girişimidir. Onun planını, tarlalardan fosillere, arı kovanlarından adalara kadar uzanan bir iskelet üzerinde geliştirdiği planı kullandım; ama benim Büyük Gerçeklerim (Grand Facts -Darwin’in çok sevdiği ifadelerden biridir), 20. yüzyılın sonlarının bilgi düzeyi üzerine kuruludur. Neredeyse Bir Balina (Almost Like A Whale), Darwin’in düşüncelerini, bilimsel gelişmelerin ışığında yeniden okumaya çalışmak ve evrim kuramının biyolojiyi bütünleştirdiğini göstermek için yazıldı.” (Steve Jones) Kitap Evrensel Basım Yayın’dan.

Ateş Sardı Evimi
"Dorfman sanatından ödün vermeden, ülkesindeki bunalıma ve Şili halkının onur savaşına tanıklık yapıyor. Kitapta yer alan onbir öyküde, politik terörizmin trajedisi ile bunun aileler üzerindeki etkisi anlatılıyor. Boğucu baskılarla ve bitmek bilmez korkularla iç içe olan insanlığın kırılgan doğasını gözler önüne seriyor." Roert Merritt, Richmond Times-Dispatch "Dorfman yönetimin baskı altına aldığı özel yaşamın kıyıma uğratılmış ülkesinde dolaşıyor yine." Stephan Salisbury, The Philadelphia Inquirer

Hiç yorum yok: