18 Ağustos 2009 Salı

Roma Dönemi Tiyatrosu

Bir önceki sayıda antikçağ tiyatrosundan yani tiyatronun doğuşundan bahsetmiştik. Yine tiyatro dönemlerini incelemeye devam ediyoruz. Bu sayede günümüze kadar tiyatronun gelişimiyle ilgili bilgi sahibi olmak tiyatronun dönemlerini anlamak günümüzde tiyatronun temellerinin nereye dayandığını görebilmek mümkün olacak. Antik çağ tiyatrosundan farklı olarak Roma tiyatrosu daha az bir gelişme gösteriyor. Bunun sebebi:


Roma, tiyatroya özgü bir katkı yapmaktan çok Yunan tiyatrosuna öykünmekle yetinmiştir. Bununla birlikte, Roma toplumunun estetik bir eşiği aşamayan, ama belli bir canlılığı sürdüren yöresel bir oyun geleneği vardır. Bunlardan biri, yöresel hasat şenlikleri ve evlilik törenlerinde hokkabaz-oyuncu- şarkıcıların söylediği ve belli bir temsil öğesini de barındıran carmina Fescenninay'dı. Güney İtalya'da doğan ve IO 3. yüzyılda Roma'da yaygınlaşan bir başka yöresel tür de fabula Atellanay'dı. Fars, parodi ve siyasal taşlama öğelerini içeren bu oyunlar, İtalyan tiyatrosuna palyaço Maccus ve budala Bucca gibi tipler kazandırdı.

Bir Yunan oyununu Latinceye çevirerek Yunan tiyatrosunu Roma'ya tanıtan kişi Yunanlı Livius Andronicus'tur. İlk Romalı oyun yazarı olan Naevius, fabula palliata adı verilen türün de kurucusudur. İÖ 2. yüzyılda Roma tiyatrosunun en önemli iki temsilcisi, Plautus ve Terentius, Yunan, Yeni Komedyası'nı, Roma toplumuna uyarladı. Ama Roma'da tiyatroya gidenler, özellikle de Terentius'un daha düşünsel içerikli oyunlarını izleyenler nüfusun sınırlı bir kesimini oluşturuyordu. Roma tiyatrosu, en baştan beri, Yunan kentlerinden daha büyük bir nüfusun incelmemiş, zevklerine cevap vermeye yönelikti.

İzleyici çekmeyen oyunlara ayrılmış ödeneğin şenlik yöneticisince iptal edilebildiği bir ortamda, oynanan oyunlarda da gösteri öğeleri öne çıktı. Senecan'ın bu gelişmeye bir tepki olarak yazdığı oyunlar (IS 1.yy) oynanmaktan çok, yüksek sesle okunmak için yazılmıştır.
Roma döneminde tiyatro sanatı ile ilgili en önemli eser, Horatius'un Ars Poetika'sıdır. Ars Poetika'da, tiyatronun eğitici işlevi ve biçimsel düzeni hakkında açıklamalar yapılmıştır. Roma tiyatrosunun iki büyük komedya yazarı Plautus ve Terentius, Atina Yeni Komedyasından aldıkları konuları Romalının günlük yaşantısına, aile ilişkilerine uyarlamışlardır. Amaç, seyirciyi, günlük ilişkilerini yöneten kurallar konusunda eğitmektir.

Tüm bu açıklamalardan şunu anlıyoruz ki Roma tiyatrosu yetiştirdiği birkaç iyi oyun yazarı dışında tiyatronun tarihsel gelişimine bir katkı sağlamamıştır. Tabii bunun sebebi yukarıda da bir çok defa belirttiğimiz gibi Roma tiyatrosu Yunan tiyatrosunun bir benzerini sergileme çabasından öteye gidemedi. Fakat tiyatronun tarihsel gelişimi adına incelenmesi gereken bir dönem çünkü tiyatral oyunlardan oluşan şenliklerin yaygınlaşması Roma döneminde olmuştur.

Daha sonraları bahsedeceğimiz Rönesans, ortaçağ, çağdaş tiyatro dönemlerinde de Roma tiyatrosunun bu etkisinin devam ettiğini göreceğiz.





İobakkhos

—Zonguldak’tan bir öğrenci-

Hiç yorum yok: