17 Haziran 2009 Çarşamba

SİNEMA

Pan’ın Labirenti
1944 yılı İspanya'sında, iç savaş sona ermiş görünse de, Navarra'nın kuzeyindeki dağlık bölgelerde çatışmalar sürmektedir. Kendi hayal dünyasında yaşayan 10 yaşındaki Ofelia, hamile annesi Carmen'le birlikte, Navarra'ya, üvey babası Kaptan Vidal'in yanına gider.
Kaptan Vidal, faşist yönetimin emrinde çalışan ve sınırları isyancılardan temizlemekle görevli bir askerdir. Sert mizacı ve otoriter tavrı nedeniyle üvey babasıyla en ufak bir yakınlık kuramayan Ofelia, bir gün arka bahçelerinde, esrarengiz bir labirent keşfeder. Bu labirentin içinde tanıştığı, gövdesinin yarısı insan yarısı yaratık olan Pan'la yaşayacakları, Ofelia'nın bütün yaşamını değiştirecektir.

Küçük bir kızın gözünden dönemi yansıtan film oldukça çarpıcı. Özellikle yapılan karşılaştırmalar filmin önemli özelliklerinden birisi.

Özgürlük Rüzgarı
Başarılı yönetmen Ken Loach’ın 1920’lerin başında İrlanda’nın İngiltere’ye karşı özgürlük savaşını konu alan filmi 2006 Cannes Fim festivalinde Altın Palmiye ödülünü aldı.
1920'li yıllarda, İrlanda hala sömürge olarak İngiltere'nin bir parçasıdır. İngiliz askerlerinin adadaki zulmü de, artan bir şekilde devam etmektedir. Bu şiddete tanık olduğunda eğitimini tamamlama hedefini bir kenara bırakan Damien, zulme karşı direnen İrlandalı cumhuriyetçilerin safına katılır. Damien'in ağabeyi Teddy, bu direniş grubunun liderliğini yürütmektedir. İki kardeş, sırt sırta çok sıkı ve şiddet dolu bir direniş sürdürürler. Ta ki barış anlaşması imzalanana kadar... Anlaşma koşulları, aynı idealin peşindeki bu iki kardeşi de birdenbire farklı saflara ayırır.



Ülke ve Özgürlük
Jim Allen'in yazdığı, filmlerinde ezilen sınıfları konu edinmesi ile tanınan İngiltere'li yönetmen Ken Loach'un yönettiği 1995 yapımı filmde Büyük Britanya Komünist Partisi'ne üye bir işsiz olan ve İspanya İç Savaşı'nda Cumhuriyetçilerin tarafında savaşa katılmaya karar veren David Carr'ın hikayesi anlatılır. Ayrıca film İspanya İç Savaşı'na, Uluslararası Tugaylar aracılığıyla cumhuriyetçilere destek olmak üzere bizzat katılan George Orwell'ın burada yaşadıklarını kitaplaştırdığı Katalonya'ya Selam (Homage to Catalonia) adlı eserinde anlatılanlara geniş yer vermiştir. Film, FIPRESCI Uluslararası Eleştirmenler Ödülü ve Cannes Ekümenik Jüri Ödüllerinin sahibidir.
Germinal
Emile Zola’nın romanından sinemaya uyarlanan film, 1860'larda kuzey Fransa'da, uzlaşmaya yanaşmayan maden işçilerinin şiddetli ve gerçek grev öyküsünü konu alır. Dönemin sosyo-ekonomik koşullarını, işçi sınıfının durumunu ve ruh halini oldukça iyi yansıtan Emile Zola’nın Germinal’i hem okunmaya hem de izlenmeye değer bir eser.
4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün
Christian Mingu’nun yönettiği “4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü aldı. 1987 yılında Bükreş’te üniversiteye giden ve kız yurdunda aynı odayı paylaşan Gabita ve Otilia filmin ana karakterleri. Hamile olan Gabita yasadışı yollardan kürtaj yapmak istemektedir. Ancak “sosyalist” olduğu iddia edilen Romanya’da kürtaj 1966’dan itibaren yasaklanmıştır. Gabita’nın ve özellikle Otilia’nın ezilmişliği, bu bürokratik diktatörlüklerin ataerkil toplum yapısı ve günlük yaşam içerisinde kadınların bireysel özgürlüklerinin baskı altına alınması hakkında heyecanlı, gerçekçi ve samimi bir öykü.

Hiç yorum yok: