12 Temmuz 2009 Pazar

Sizin Bir Hikayeniz Var Mı?

Hiç düşündünüz mü neden dinlediğimiz şarkıların her aynı konu üzerine yazıldığını ya da gördüğümüz resimlerin manzara, natürmort ve soyut resimler olduğunu. Neden her yere aynı kişinin heykelleri dikilir, bazen de soyut şeyleri anlatan heykeller dikilir. Okuduğumuz romanlar, şiirler, hikayeler neden benzer konular üzerine yazılmıştır, bazıları da neden konusuzdur.


Bu eserleri veren insanlar kendilerine ait hiçbir hikayesi yok mudur ya da başkalarına ait hikayeleri? Günümüzde sanatçı dediğimiz sanatçı dediğimiz insanların kaçı yeni ufuklara yelken açabiliyor? Sadece çok azı bunu başarabiliyor. Peki sizin anlatacağınız bir hikayeniz var mı, sizin kendinize ait hayalleriniz var mı?

Bize hayal kurmasını da unutturdular, aynı monoton hayatı yaşattılar ve hiçbirimizin hikayesi yoktu. Okul sıralarında aynı kıyafetlerleydik, gelecek planlarımız aynıydı, top 10 listelerinde zirveye çıkan bir şarkı hepimizin en sevdiği şarkı oluyordu, aynı ezberci yöntemlerle ders çalışıyorduk, çoğumuz karşı cinsten birine ilgi duyduğu zaman bu kişi aynı kişi oluyordu ve kavga ediyorduk. Çünkü sevdiğimiz kişinin güzel olması birinci kriterdi, hatta tek kriterdi ve hepimizin güzellik anlayışı da aynıydı. Farklı olan tek şey isimlerimizdi, tek farkımız buydu. Hepimiz sistemin istediği gibiydik, tek tiptik.

Hayallerimiz de aynıydı: Hepimiz iyi bir üniversite okuyacak, iyi bir işi sahibi olacaktık ve belki de evlenip çoluk çocuğa karışacaktık. Ve hayatımızı buna göre planladık. Bir üniversiteye girmek için harıl harıl çalıştık, yapmazsak işçi olacaktık ya da işsiz kalan işçi olacaktık. Bu yüzden hiç arkadaşımız olmadı çünkü birbirimize rakiptik. Bizi tek tip yaparak eşit olduğumuz yalanını söylediler. Halbuki köleler elbette kendi aralarında eşittiler ama efendileriyle eşit değildirler.

Dışarıdaki dünyanın güzelliğini hiç göremedik. İşçi olmaktan kurtulacağımız zamana bıraktık bunu ama hep işçi olarak kaldık ve ne yazık ki olduğumuz şeyden utandık. Çünkü biz farkında olmasak da bizden bunu istemişlerdi. Birbirimize hiç güvenmedik, en basit hareketlerimizde bile art niyet aradık. Çünkü bizden bunu istemişlerdi.

Bu yüzden kendimize ait bir hikayemiz olmadı. Bu köhnemiş düzenin değiştirilebileceğine inancımız yoktu. Kimi başka dünyalarda mutlu olmak için kendisini dine verdi, kimi de zengin olup bireysel kurtuluşunu yaratma peşine düştü. Güzel bir hayatımız yoktu, hayallerimiz yoktu, o yüzden hikayemiz yoktu. Çünkü bizden bunu istediler ve istediklerini aldılar. Şimdi eserleriyle övünsünler, hikayesi olmayan kalabalıklar yarattılar.


Serdar Ö.

Hiç yorum yok: