8 Eylül 2009 Salı

Hava Kirliliği ve Kapitalizm

Yaşadığımız küresel krizin etkileri kendini şiddetli bir şekilde hissettiriyor. İşten çıkarmalar, zamlar derken bir yandan da soluduğumuz hava her geçen gün biraz daha kirlenmekte... Türkiye’de kömür kullanımı hala yaygınken doğalgaza gelen %82’lik zam, birçok evde kömür kullanımını zorunlu hale getirdi. Ayrıca devlet tarafından dağıtılan bedava kömürlerin kalitesi hava kirliliğine tuz biber ekti. Bunun sonucu olarak; soluduğumuz havanın kirlilik oranı da önemli ölçüde arttı.


Sokağa çıktığımda havayı içime çektiğimde hissediyorum yavaş yavaş zehirlendiğimi. Kömür kokusu yayılmış, sokaklar buram buram kömür kokuyor. Gözlerim yanıyor, ince bir sis bulutu halinde yayılan dumandan…
Kapitalizm soluduğumuz havaya bile hakim. Doğa tükeniyor…

Doğanın dengesi alt üst ediliyor, canlılar ölüyor, canlılar katlediliyor. Ağaçlar kesiliyor umursamazcasına. Havamız kirleniyor, suyumuz tükeniyor… Havamız diyorum, suyumuz diyorum evet, doğa hepimizin. Siyahından beyazına, işçisinden patronuna, öğrencisinden öğretmenine vs vs… Gökyüzünü, doğayı ulusal sınırlara, kimliklerinize, rütbelerinize, makamlarınıza hapsedemezsiniz!

Kapitalistler, kendi çıkarları doğrultusunda insanları sömürdükleri gibi doğayı da sömürüyorlar. Bu sömürüye doğa başkaldıramıyor, insanlar neden başkaldırmıyor? Neden kapitalizmin onları ve onların dünyasını sömürmesine izin veriyorlar?

“Doğanın” özgürlüğüne kavuşması için gereken en kesin çözüm kapitalizme son vermektir. Bunun için gereken güç işçi sınıfının ellerindedir.

Kardelen

Hiç yorum yok: