13 Mayıs 2013 Pazartesi

İstanbul’da polisin 1 mayıs terörü sürüyor


Hey Tekstil işçilerinin, 1 Mayıs'ta polis saldırısı sonucu hastanelik olan ve tedavisi süren direnişçi işçilerden Ali Alp'in kızı Dilan Alp için Taksim'de gerçekleştirmek istedikleri yürüyüşe polis saldırdı. 
4 Mayıs Cumartesi günü Taksim Meydanı’nda toplanan Hey Tekstil işçileri ve onlara destek için gelen devrimcilerden oluşan yaklaşık 50 kişilik grup, "Marjinal değil işçiyiz, Dilan bizim kızımız. 499 gündür direnişteyiz" yazılı pankartla Galatasaray Lisesi'ne doğru yürüyüş yapmak istedi. Fakat çok sayıda çevik kuvvet ve TOMA'larla İstiklal Caddesi girişine barikat kuran polis, işçilere önce tazyikli suyla, ardından da coplarla saldırdı. Azgın polis terörüne karşı direnmeye çalışan işçiler "Katil Emniyet", "Direne direne kazanacağız", "Katil polis hesap verecek" sloganlarını attılar. Polis, dağılan kitleye yönelik saldırısını, Taksim Meydanı'ndan Gümüşsuyu’nun ara sokaklarına kadar sürdürdü. 

Dilan Alp, AKP iktidarının ve İstanbul Valisi’nin talimatıyla 1 Mayıs’ta estirilen polis terörü sonucunda ağır yaralanan gençlerden biriydi. Bir polis tarafından kafasına nişan alınarak yakın mesafeden atılan gaz bombası sonucu yaralanan Alp, yoğun bakıma kaldırılmıştı ve tedavisi hala sürüyor. 
Polisin 1 Mayıs’taki saldırısını protesto eden Hey Tekstil işçilerine ve devrimcilere aynı 1 Mayıs’ta olduğu gibi saldırması, dört gün önce Taksim'de estirilen polis terörünün pervasızca sürdürüleceğinin göstergesidir. Başbakan Erdoğan'ın Taksim'in ve Kadıköy’ün mitinglere kapatılacağını duyurmasının ardından gelen bu sert polis müdahalesi, sermaye sınıfının temsilcisi AKP'nin şehir merkezlerini emekçilerin her türlü eylemine kapatma iradesinin ifadesidir.
Polis güçlerinin gerek 1 Mayıs günü gerekse dün Taksim'de sergilediği işçi ve devrimci düşmanlığı, basit bir “tahammülsüzlük” veya saldırganlık değildir. Bu saldırılar, “kentsel dönüşüm” adı altında yıllar önce başlatılmış olan kapsamlı bir projenin parçasıdır. Bu proje, kent merkezlerini, satın alarak ya da “kamulaştırarak”; bunların yetmediği yerde de polis terörü eşliğinde işçilerden ve emekçilerden arındırmayı ve vurguncu burjuvalara peşkeş çekmeyi amaçlamaktadır.
Bu asalak “mutlu azınlığın” siyasi temsilcisi olan AKP iktidarı, “kentsel dönüşüm” adı altında, şehir merkezlerini emekçilerin yaşam alanı olmaktan çıkartıp salt finans, tüketim ve eğlence odaklı alanlar haline getirerek bankalara ve şirketlere yeni kâr alanları açmaktadır.
Emekçilerin iş ve yaşam alanlarını ellerinden alarak onları kent dışında inşa edilen gettolara süren “kentsel dönüşüm” adlı projenin kent merkezlerinde gösteri ve yürüyüş yasaklarıyla tamamlanması, asalak burjuvazinin rantını ve “güvenli hayatını” her türlü tehditten koruma çabasının ürünüdür. Zira onlar, milyonlarca emekçi için artık katlanılmaz hale gelmiş olan yoksulluğun ve artan toplumsal eşitsizliğin işçi sınıfı içinde kitlesel bir öfke patlamasına yol açacağının farkındalar. 
1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasının engellenmesi, “kentsel dönüşüm” adlı yağma projesinin gerici yüzünü bütün çıplaklığıyla açığa çıkarmıştı. Polisin 1 Mayıs’taki barbarlığı protesto eden Hey Tekstil işçilerine ve devrimcilere yönelik dünkü saldırısı, devlet terörünün süreceğini gösteriyor. 
Bu terör dalgasının, burjuva medyada “marjinal” olarak adlandırılan sosyalist ve devrimci işçilerle gençleri hedefliyor olması kimseyi yanıltmasın. Bir bütün olarak emekçileri hedefleyen bu terör dalgası, AKP iktidarı eliyle sürdürülen toplumsal karşı-devrimin temel unsurudur.
AKP iktidarının estirdiği terörün hedefi, aynı zamanda, bu toplumsal karşı-devrimi bozguna uğratabilecek olan gücü de göstermektedir: İşçi sınıfı ve gençlik. 
İşçiler ve gençlik, sermayenin AKP iktidarı eliyle sürdürdüğü saldırıyı püskürtebilmek için, öncelikle, elini kolunu bağlayan ve yönünü şaşırtan bütün güçlerden (öncelikle de mevcut sendikal ve siyasi önderliklerden) kurtulmak; yeni türde devrimci kitlesel örgütlenmelerini yaratmak zorundadır. Bu mücadele de, yalnızca enternasyonalist sosyalist bir perspektifle oluşturulmuş bir siyasi programın yol gösterdiği devrimci partinin önderliğinde başarıya ulaşabilir.
Toplumsalesitlik.org'dan alıntıdır.

Hiç yorum yok: