5 Mart 2013 Salı

“Zengin Mutfağı” gösterimden kalktı



1977 yılında ilk kez sahnelenen, Vasıf Öngören’in yazdığı ve günümüzde Şehir Tiyatroları’nda tekrar gösterime sunulan Zengin Mutfağı gerçekleşen bir provakasyon sonucu gösterimden kaldırıldı.

Aslı Öngören’in yeniden tiyatro sahnesine aktardığı oyun, faşist bir grup tarafından kurt işaretleriyle geçtiğimiz ay protesto edilmiş ve oyun esnasında yapılan sözlü tacizlerle oyunun oynanması engellenmeye çalışılmıştı. Bu girişime tüm salon tarafından tepki gösterilirken, provokatörler alkışlı protestolarla salondan kovulmuştu. Ve yaşanılan bu olay bahane edilerek oyun gösterimden kaldırılmıştı.

Gösterimden kaldırılma kararıyla ilgili ise İBB Şehir Tiyatroları, “Başka oyun tercih ettik, arkasında birşey yok" ifadesini kullanmıştı. Elbette bu uygulama AKP'nin geçen yıl gündeme getirdiği ve Erdoğan'ın “devletin tiyatrosu olmaz, hepsini özelleştireceğiz” biçiminde ifade ettiği kültür-sanat alanlarına müdahale ve ehlileştirme sürecinden bağımsız ele alınmamalıdır.
Özellikle 15-16 Haziran işçi olaylarını, 1971 asker diktatörlüğünün toplumda yarattığı kargaşayı, insanları muhbir olarak kullanan asker zihniyetini kıyasıya eleştiren ‘Zengin Mutfağı’, işçi olaylarının göbeğinde, zengin bir malikânede çalışan fakir insanların dramını konu edinir. Oyun 1970’li yıllarda ise, Fatih’te İstanbul Şehir Tiyatroları oyuncularının prova alırken, bombalı saldırıya uğramıştı.
Zengin Mutfağı, 1988 yılında Başar Sabuncu’nun sinemaya aktardığı, tiyatral haline dokunulmaksızın beyazperdede kendisine yer bulmuş, Şener Şen’in konudaki başrolü oynaması bir anda tüm dikkatleri bu oyunun üstüne çekmiştir.
Faşist-provokatör grupların, sınıf hareketi içerisindeki rolünü çıplak biçimde teşhir eden “Zengin Mutfağı”nın gösterimden kaldırılması, egemenler açısından işçi sınıfının deneyimlerini konu alan ve sınıfa kendi bilincini kavratan bir tiyatro oyununun dahi “tehlikeli” görüldüğünün aynı zamanda kanıtıdır. Ayrıca oyunun kaldırılması, özellikle muhalif içerikli sanat eserlerinin uğradığı fiili ya da yasal sansürü, eleştirel düşünce ve kültürel alan da dahil uygulanan baskının şiddetinin her geçen gün arttığına da bir işarettir.

Hiç yorum yok: