5 Mart 2013 Salı

Yolsuzluk belgeleri ve üniversite yönetimlerinde çürümüşlük



Yaptığı birçok eylemle kamuoyunda ses getiren sosyalist hacker grubu Redhack, kısa zaman önce YÖK dosya sisteminden yetkililer tarafından adeta halı altına süpürülen belgeleri ortaya çıkarmasıyla birlikte dikkatleri tekrar üzerine çekmişti. Redhack gerçekleştirdiği eylemle, muhalif ODTÜ öğrencilerine ve akademisyenlere karşı, birçok üniversite yöneticisinin ve YÖK yetkililerinin katılımıyla sözüm ona kurulan “Kutsal İttifak'ın” dayandığı temelleri de bizlere belgelemiş oldu.

Redhack; YÖK dosya sisteminden 60 bin belgeyi ele geçirdi ve bunları yayınladı. Bu belgeler sayesinde üniversite yöneticilerinin düzenle kurduğu kokuşmuş bağların ne kadar ileri gittiğini görmüş bulunuyoruz.


Redhack’in Twitter hesabı üzerinden yayımladığı binlerce döküman arasındaki üniversite yönetimlerine dair bazı yolsuzluk icraatları şöyle:
-Hacettepe Üniversitesi’nde Onkoloji Hastanesi Projesi kapsamında yabancı bir şirketten ihale ile alınan 171 kalem makine, malzeme ve ekipmanla ilgili olarak idari soruşturma açıldı.
-Giresun Üniversitesi’nde 1 profesör, 3 doçent, 2 yardımcı doçent hakkında, “Kalkınma Bakanlığı’ndan 83 kalem makine teçhizat alımı için tahsis edilen 2.832.000 TL ödeneğin tamamının sadece 9 kalem makine teçhizat alımı için kullanılarak, geri kalan 74 kalem teçhizatın alınmaması” iddiasıyla soruşturma yürütülüyor.
-Uludağ Üniversitesi’nde, 2007 yılında harç tahsilâtları ve personel ödemelerinin yapılması karşılığı bir bankanın üniversite bütçesine aktarması gereken 535 bin TL’nin, rektörlüğün istemi üzerine Uludağ Üniversitesi Güçlendirme Vakfı’na aktarılması araştırılıyor.
-İstanbul Üniversitesi’nin 2009 yılı hesabına ilişkin, bir bankadan bankacılık işlemleri karşılığında alınan nakdi yardımların bütçe geliri olarak muhasebe kayıtlarına alınmaması araştırılıyor. Sayıştay raporunda, 756 bin lira değerindeki yedi lüks binek otomobilin üniversitenin vakfına verildiği, yine bankadan verilen yaklaşık 1.5 milyon liralık nakdi yardımın da bütçe geliri olarak muhasebe kayıtlarına alınmadığı kaydedildi.
-Maliye’nin belirlediği, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bazı öğretim üyelerine toplam 17 milyon TL fazla ödeme yapılması araştırılıyor.

Ayrıca Redhack’in, Akdeniz Üniversitesi’ne ilişkin yayınladığı belgeler arasında, üniversitenin bazı birimlerine ilişkin inşaat işleri, Olbia Çarşısı’ndaki dükkanların ihaleleri ve 880 adet dizüstü bilgisayar alımına ilişkin yolsuzluk iddialarını içeren detaylar da bulunuyor. Üniversite paralarının bir bankanın hesabında tutulması karşılığında rektör Kurtcephe’nin kardeşi Y.K’ye banka şubelerinin tamirat işlerinin verildiği iddiasının yer aldığı belgelerde, aynı bankanın üniversitenin bir yöneticisini 10 günlük transatlantik gezisine gönderdiği öne sürülürken, üniversitenin başarı seviyesinin son 3,5 yıl içinde 18. iken 27. sıraya düştüğü notu dikkat çekiyor.

Redhack’in Akdeniz Üniversitesi’ne ait yayınladığı belgeler arasında dikkat çeken bir başka iddia ise; Yabancı Diller Yüksek Okulu’nda yaşandığı öne sürülen yolsuzluklar. Derse girmeyen bazı kişilerin hesabına derse girmiş gibi her ay para yatırıldığı öne sürülen belgelerde, bu bölümde görevli olmayan 5 kişinin okutman olarak listeye dahil edilip yine derse girmedikleri halde hesaplarına para yatırıldığı iddialarına da yer veriliyor.

Yükseköğretim Kurulu, özel bir güvenlik sistemine sahip olmasına rağmen nasıl hacklendiğini ortaya çıkarmak için de kendi içinde soruşturma başlattı. YÖK yetkilileri belgelerin YÖK’e ait olduğunu doğruladı.

Tüm bu bilgiler göz önünde bulundurulduğunda, gelecekleri bizzat sistemin ürettiği savaş, vahşi sömürüye dayanan iş koşulları ve işsizlik tehlikeleriyle “yok edilen” öğrencilerin yüksek öğrenim gördüğü üniversitelerin ve onların yönetimlerinin kapitalist sistemle ne kadar bütünleşerek birer ticari işletmelere dönüştükleri belgelerle görülüyor. Çeşitli düzenbazlıkların, insan kayırmaların, yolsuzlukların maddi temellerini oluşturan rekabete dayalı kapitalist sistem bütün dünyada işçi sınıfının öncülüğünde ortadan kaldırılmadığı müddetçe, üniversiteler parasız, bilimsel bir eğitim üretmek yerine kapitalist şirketlere hizmet ve işgücü üreten ticarethaneler olma yolunda ilerlemeye devam edeceklerdir.
hande yıldız

Hiç yorum yok: