… Marx'ın
bilimler tarihine adını yazdığı birçok ve önemli bulgular
arasında, biz burada ancak ikisini belirtebiliriz.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrePZ5oqlSvH4RFFpnhnV_s4FeXiq6M58pfY4GB-W3Wp5owpHDhDAIY6cnR9Kk29gZfnZGY6I3EPWlxJLDO3IaL9sv9m-plMo_0mDTZ607flE6z_9iXnZqbfBnTJbjCyVnQWJNYGu15s0/s1600/images.jpg)
Bugün “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” vurgusunu öne çıkarmak her zamankinden daha fazla önem kazanıyor. Egemenler işçi sınıfının tarihsel olarak en önemli mücadele günlerinden biri olan 8 Mart’ın gittikçe daha çok içini boşaltmaya çalışıyorlar. Kapitalist tüketim çılgınlığıyla sınıfsal özünü boşaltma çabası veren egemenlere karşı 8 Mart’ın işçi sınıfının birleşik mücadele günü olduğunu vurgulamak büyük önem taşıyor.Emekçi kadınlar, işyerinde, fabrikada ve evde çalışan tüm kadınlardır. Onlar, dünyanın her yerinde başbakan veya bakan olarak ya da büyük şirket ve bankaların sahibi, yöneticisi olarak bu sistemin ve cinsel baskının sürdürücüsü olan kadınlar değiller. Emekleri sömürülen, evde, işte, okulda ve sokakta taciz edilen ve tecavüze uğrayan; geceleri sokağa çıkamayan, şiddet gören, bedenlerini satmaya zorlanan ve katledilen kadınların ve lgbt’lerin ezilmelerinin nedeni tüm kurumlarıyla erkek egemenliğini savunan burjuva toplumdur.Cinsel baskı ve eşitsizliğin kökeni üretim araçlarının özel mülkiyeti üzerine kurulu sınıflı toplumlardır ve onun en gelişmiş hali olan kapitalizmin kadın-erkek tüm işçi sınıfı eliyle ortadan kaldırılması sorunun çözümünün başlangıcı anlamına gelecektir.